|
|
|
Kullanıcı: | duygulariminrengi Kapalı | Zaman: | 01.06.2017, 08:36 (UTC) | Mesaj: |
Sürüp Gidiyor Kargaşa
Herkes herkesle kavgalı,
Sürüp gidiyor kargaşa.
Sıradan kimse kalmadı,
Sürüp gidiyor kargaşa...
Kimi dinlesem acayip,
Yıkıcı güçlere sahip,
Daha fazlasına talip,
Sürüp gidiyor kargaşa...
Ego yayılmış tabana,
Zülmeder insan insana,
Hoşgörü yenik zamana,
Sürüp gidiyor kargaşa...
Büyük haklı, küçük haklı,
Karışık insanın aklı,
Gerçekler, yalanda saklı,
Sürüp gidiyor kargaşa...
Gaflet gözleri bürümüş,
Haram, helalı kürümüş,
Vicdan, cüzdanda çürümüş,
Sürüp gidiyor kargaşa...
Berikiler diğerlerle,
İflas etmiş değerlerle,
Keşkelerle, eğerlerle,
Sürüp gidiyor kargaşa...
Yok Allahın bir tek kulu;
Tutmuş olsun orta yolu.
Herkes ulaşılmaz ulu,
Sürüp gidiyor kargaşa...
2007 Özcan İşler |
İsim: | Devlethan Yalvaç | E-mail: | haorhunlu32gmail.com | Site: | - | Zaman: | 09.04.2014, 09:32 (UTC) | Mesaj: | Milletin Gözü Açılırsa
Sultan Aziz, Mustafa Fazıl Paşaya sormuş:
"Hürriyet ve maarif sayesinde milletin gözü açılırsa ne olur? Hiç düşündünüz mü?"
Mustafa Fazıl Paşa, bir iki saniye düşündükten sonra şöyle cevap vermiş:
"Ne olacak, millet bizim cahilliğimizi ve kendi ıstırabını feci bir şekilde işte o zaman anlar." |
İsim: | Hande | E-mail: | haorhunlu32gmail.com | Site: | - | Zaman: | 23.01.2012, 19:50 (UTC) | Mesaj: | Bir Sen Var ki,
Hayatı ve aşkı bir oyun sanıyorum. Çünkü çocukken oyuna hasret kaldım. Anlayacağınız çocukluğumu yaşamadan hayat serüvenine, maceracı bir kaptan olarak başladım. Her zorluk çocuk yaşta buldu beni. Kimi ana baba kuzusuyken ben, yalnızlık dağlarda bir korkulan kurt oldum. Herkes başka baktı yüzüme ondandır kimseyi sevemeyişim. Aslında bende deli gibi sevmek sadece bir tek kişiye aşık olmak istedim. Olmadı! Çocuk aklımla ben sevmeyi ölümsüzlük sanırken, sevmek ölümmüş meğerse anladım...
Hiç umduğum gibi biri değilmişsin diyorlar tanıştıklarım. Evet umduğunuz gibi değilim. Dışım başka içim başka benim. Barış Manço söyler hani; "Bir ben var ki benim içimde benden öte benden ziyade". Tıpkı ben işte. İçim kan ağlarken gülmeyi, gülerken de ağlamayı öğrendim...
Karşımda ki kişiye göre kişilik kazanmayı öğrendim. Karşımda ki ne ise bende o oldum. Sonrası yüzüm eskisi gibi üzülmek yerine hep güldü. Bu yeni bene o kadar alıştım ki kopamadım. Çünkü çocukken oyun oynamaya hasret kalışımı karşımdakinin karakterini taklit ederek geçiştirdim...
Evet ! Hala o küçük çocuğum ama bunu ben istemedim, siz istediniz ondan bu yolu kendime seçtim. Bana kimse beşeri aşkı, sevgiyi öğretmesin, beşeri aşk ve sevgi bencilliktir. Gelip geçici hevestir. Nerden çıkardın demeyin. Hadi yorumlayalım beşeri aşkı ve sevgiyi; seversin ondan başkasını düşünemezsin onun mutluluğunu her şeyden önce dilersin ama düşündüğün o mudur? Değildir. Çünkü sen onun mutluluğunu isterken bile kendi mutluluğunu istersin. Çünkü o mutlu olduğunda otomatikman sende mutlu olacaksındır. Beşeri aşk ve sevgi gerçekten de bencilliktir...
Şimdi geçmişin iyi çocuğu, geleceğin kötü adamı ben hayata başka anlamlar yüklüyorum. Çünkü hayatı zorunlu olduğu için değil, ben istedim diye yaşıyorum. Gülmek benim için bir zorunluluk değil, istediğim için gülüyorum...
Benim içimde dışımda bir diyenlere bir sözle karşılık vermek istiyorum, yine Barış Manço'ya ait. "Bir sen var ki, senin içinde senden öte senden ziyade"...
|
Kullanıcı: | sanalddvadisi Kapalı | Zaman: | 07.12.2011, 08:37 (UTC) | Mesaj: | SARAY ŞİFRE KATİBİ ASIM BEY
1908 Haziranında Asım Bey Saray Şifre Katibi olarak çalışıyordur. O günlerde Rumeli'de ihtilal kıpırdanışları baş gösterdiğinden, bir gün Abdülhamid onu huzuruna çağırır: İzmir Tümeninin hemen Rumeli'ye gönderilip başkaldıranların yok edilmesini şifreyle bildirmesini buyurur.
Asım Bey, "Efendimiz, işi barış yoluyla ve kan dökülmeden hallediniz. Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmayınız. Bunların akla yatkın isteklerini kabul ediniz. Etmeyecek olursanız bu saltanat size de kalmaz" der.
Bu sözler karşısında Abdülhamid'in gözlerindeki sarılık, öfkeden alev gibi parlamaya başlar. Kemerli burnundaki bütün çizgiler derinleşir. Asım Bey'e yaklaşarak, "Hala bu düşüncelerden vazgeçmeyecek misin hain ?" der demez onun kafasına tabancasının kabzasını öyle bir indirir ki, zavallı şifre katibi Padişah'ın Harem-i Hümayun'daki özel odasından dışarı çıkamadan, kapının eşiğinde can verir.
Asım Bey'in kızı Ziynet Hanım'ın anlattığına göre ; biraz sonra, sarayın süprüntü toplamakta kullanılan bir el arabasına cesedini yükleyip Yahya Efendi türbesine götürürler.
Osman Nuri Ergin "İstanbul Şehreminleri" adlı kitabında, bu konu üzerinde şu açıklamayı yapar : "O zamanlarda mabeyinin sıradan bir tüfekçisi bile ölse cenaze masrafını padişah karşılardı. Cenazesi gereken törenle kaldırılır ve ailesine ihsan-ı şahanede bulunulurdu. Oysa, Asım Bey'in cenazesine ve ailesine karşı bunların hiçbiri yapılmamıştır. Ölümü de ailesine, gömülmesinden iki gün sonra söylenmiştir...
|
Kullanıcı: | ozcanislersiirleri Kapalı | Zaman: | 22.12.2010, 14:51 (UTC) | Mesaj: | Yerini Seç Bu Yangının İçinde
Türk’ün kanı ta Kevser’e karışır!
Sorumlular beyanatta yarışır
Sanma gönlüm ihanetle barışır
Yerini seç bu yangının içinde...
Kızıl ateş bağrımızda kor günde,
Körüklenir durur hırslar zor günde,
Ne susulur, ne küsülür dar günde,
Yerini seç bu yangının içinde...
Mızrap küsmüş bozuk düzen sazına
Rahmet düşmez, yüreğimin yazına
Öfkem büyük katlanamam nazına
Yerini seç bu yangının içinde...
Kabusları hayırlara yor, dinle
Yaraları kanatmada sar dinle
Beni boşver vicdanına sor dinle
Yerini seç bu yangının içinde...
Varlığımız hep tehlike görüldü
Aramıza çok duvarlar örüldü
Mazimize kara leke sürüldü
Yerini seç bu yangının içinde...
Eşkiyalar ıslâh olmaz söz ile
Dağa çıkar güruh güruh kaz ile
Volta atar, monotofçu haz ile
Yerini seç bu yangının içinde...
Gecekondu kafalar hep yılışır
Hamamkubbe göbekliler yalaşır
Sol yanında engerekler dolaşır
Yerini seç bu yangının içinde...
Bendi yıkmış öç selleri içimde
Derde derman güç yelleri içimde
Yastık yorgan göç yolları içimde
Yerini seç bu yangının içinde...
Durgunluğu bir gölgede uyuttum
Boyut boyut darağacı büyüttüm
Kardeş bildim, kardeş diye ayıttım
Yerini seç bu yangının içinde...
Özcan İşler
|
İsim: | Cantekin | Site: | - | Zaman: | 01.03.2010, 13:54 (UTC) | Mesaj: | Edeb Kaçkını
Ne emire uyar, ne yasak dinler,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını.
Can, mal, makam için ney gibi inler,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını...
Örf, âdeti çiğner doğrudan sapar,
Çirkin sözler söyler, çirkin iş yapar,
İltifat görmezse kıyamet kopar,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını...
Fenâ âleminin beleş parkında,
Keşfetmiş parayı, gücün farkında,
Dişliler kırılmış haya çarkında,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını...
Bütün bir maziyi karalar, siler,
Korkusuzlar özgür olmasın diler,
Vicdanı, cüzdanı güngörmez kiler,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını...
Şeytanın ücretli kalem memuru,
Riyaya bulanmış bozuk hamuru,
On parmağı kara, çalar çamuru,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını...
Yalan tezgahında mavallar dokur
Pazarlık da yapar, meydan da okur,
Derecesi dersen alçaktan çukur,
Utanmayı bilmez edeb kaçkını...
Özcan İşler
|
İsim: | Özcan | E-mail: | ozcanislermynet.com | Site: | - | Zaman: | 23.10.2009, 09:07 (UTC) | Mesaj: | Altın Dahi Olsa Paslanır Bizde
Çok çok itibarlı kardeş, hainler,
Meclis kürsüsünden seslenir bizde.
Suratından şer damlayan lainler,
”Şirin olsun” diye süslenir bizde.
Düşmanla yanyana, düşmanca vuran,
Kan döken, can yakan, yürek kavuran,
Dağdan, Ankara’ya tehdit savuran,
Vekil koltuğunda yaslanır bizde.
Şölenler, törenler, gelen, gidenler,
Pişmanlık dışında bol lâf edenler,
Eşkiyalık yapan, hem kin güdenler,
Sözde elçi olur uslanır bizde.
Görenler zanneder, fethetmiş ay’ı
Ağzı kulağında, saçar salyayı,
Al bayrağı yakıp, çiğneyen ayı,
Gücüne güç katar; kaslanır bizde.
Kınalı kuzular verdik kaç sene,
Sistem raydan çıktı, dene ha dene,
Hem etnik bölücü, hem kızıl kene,
Milletin sırtından beslenir bizde.
Çözülmeye, çözüm deneli beri,
Kahraman gazimin derin kederi.
Millet vicdanında devletin yeri:
Altın dahi olsa, paslanır bizde...
Özcan İşler
|
İsim: | - | Site: | - | Zaman: | 23.07.2009, 05:47 (UTC) | Mesaj: | Kimin Nesine?
Kürşad’ın yurdunda zalim semirir
Bir dev yatmış uyur, bin kurt kemirir
Kızıl Çin katleder, yetmez sömürür
Türkler ses vermezse Türk’ün sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
Kan kokusu sarmış toprağı, taşı
Yangını söndürmez gözümün yaşı
Birleşmiş Milletler hep kör hep şaşı
Türkler uyanmazsa Türk’ün sesine
Ölen Müslüman Türk, kimin nesine?
Tarifsiz utançlar içindeyim ben
Neden gizlemeli gerçeği neden?
Çok sevmez kimseyi kimse, kendinden
Türkler ses vermezseTürk’ün sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
Soykırım, sindirme planlı hile
Vuslat muştusunun bedeli çile
Yakıp yandırır dert, dermanı bile
Türkler uyanmazsa Türk’ün sesine
Ölen Müslüman Türk, kimin nesine?
Bir tohumduk üç kıtaya ekildik
Adaletle, zulme karşı dikildik
Bölündükçe kozamıza çekildik
Türkler ses vermezse Türk’ün sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
Acı çekenlerde ciğer bin pare
Hüzünler büyütmek olmuyor çare
Hürriyet, hak eden başlarda hare
Türkler uyanmazsa Türk’ün sesine
Ölen Müslüman Türk, kimin nesine?
Özcan İşler
|
İsim: | - | Site: | - | Zaman: | 10.07.2009, 16:13 (UTC) | Mesaj: | Kimin Nesine?
Kürşad’ın yurdunda Çinli semirir
Bir dev yatmış uyur, bin kurt kemirir
Gelenler katleder, giden sömürür
Kardeş ses vermezsen kardeş sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
Kan kokusu sarmış toprağı, taşı
Yangını söndürmez gözümün yaşı
Bir-leşmiş Milletler sağır ve şaşı
Kardeş uyanmazsan kardeş sesine
Ölen Müslüman Türk, kimin nesine?
Tarifsiz utançlar içindeyim ben
Kimden gizlemeli gerçeği neden?
Çok sevmez kimseyi kimse, kendinden
Kardeş aldırmazsan Türk’ün sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
Soykırım, sindirme planlı hile
Vuslat muştusunun bedeli çile
Yakıp yandırır dert, dermanı bile
Kardeş ses vermezsen kardeş sesine
Ölen Müslüman Türk, kimin nesine?
Bir tohumduk üç kıtaya ekildik
Adaletle, zulme karşı dikildik
Bölündükçe kozamıza çekildik
Kardeş uyanmazsan kardeş sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
Acı çekenlerde ciğer bin pare
Hüzünler büyütmek olmuyor çare
Hürriyet, hak eden başlarda hare
Kardeş aldırmazsan Türk’ün sesine
Ölen Müslüman Türk, kimin nesine?
Özcan İşler |
İsim: | - | Site: | - | Zaman: | 10.07.2009, 06:11 (UTC) | Mesaj: | Bir tohumduk ayrı ayrı ekildik
Üç kıtada zulme karşı dikildik
Talih döndü kozamıza çekildik
Kardeş uyanmazsa kardeş sesine
Doğu Türkistan Türk, kimin nesine?
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|