Cantürk Urfalı (Ziyaretçi)
| | Ulu Çınar
Bir tohumken kimler ekti toprağa
Kimler verdi köklerine ilk suyu
Şahit oldun şu Yalvaç’ta kaç çağa
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Yeşerdiğin, uç verdiğin mekânı,
Unuttun mu yurt bildiğin zamanı?
Silinmeden hafızandan her anı,
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Akıl etmez gölgelendi altında
Ham softalar bilgelendi altında
Bir hakikat belgelendi altında
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Dine, dile, ırk farkına bakmadan,
Karşıladın, kucakladın yakmadan,
Her geleni ağırladın, bıkmadan,
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Tebessümün gizlediği yaş gördün
Nazlar çektin, öfkeleri hoş gördün
Dallarını sert okşayan, kış gördün
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Acı tatlı ne sohbetler dinledin
Neşelendin, hüzünlendin inledin
Kaç yıl önce belki yaşı binledin
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Çınaraltı yorgunların uğrağı
Sürüp giden hayatların durağı
Zümrüt taçlı neşelerin çerağı
Ulu çınar anlatsan da dinlesek.
Özcan İşler
|
Cantürk Urfalı (Ziyaretçi)
| | Varsa Yoksa Keşkeler
Bende geldim, gidiyorum, yoluma,
Varım yoğum, varsa yoksa keşkeler.
Bakamadım; bir sağıma, soluma,
Varsa yoksa, varım yoğum keşkeler.
Zalim felek doğum, ölüm hak ama,
Hem incitip, hem kırdığın adama,
Biraz olsun, saygı göster kınama,
Varsa yoksa, bütün yüküm keşkeler.
Uzak düştüm; ana, bana yurdundan,
Yas tutmadım geçen yılın ardından,
Yaşamadım, etrafımın, derdinden,
Bütün yüküm, varsa yoksa keşkeler.
Beşer şaşar, demez zaman sarkacı.
Felaketten daha büyük bir acı;
Ben onlardan, onlar benden davacı,
Varım yoğum, bu dünyada keşkeler.
Aklım durdu, suskunluğum sürüyor,
Gözlerim, önümü ancak görüyor,
Ayaklarım, istemsizce yürüyor,
Bu dünyada, varım yoğum keşkeler.
Özcan İşler |