Can (Ziyaretçi)
| | Biz Kendi Devletimizi Kurmalıyız
Çatısı altında yaşadığımız bu devlet, bizim devletimiz değildir. Kesinlikle Müslüman-Türk Milleti’nin devleti değildir bu devlet. Bizden olanların ya da bizden olduklarını sandıklarımızın yönetmiş ya da yönetiyor olmaları bizleri aldatmamalıdır. Devletinizi yönetenlerin, sizdenmiş gibi görünmeleri, küresel plan icabıdır. Zira sizdenmiş gibi görünmeleri ve bazı sözleri ve eylemleri ile sizi uyutmaları, her dilediklerini rahatça yapabilmeleri içindir.
Müslüman-Türk Devleti kesinlikle kurulmalıdır ve millet olarak, mesaimizin büyük bölümünü buna harcamak zorundayız. Evet, özel hayatımızda vardır ama yuvasız özel hayatın ne anlamı olabilir? Kavgamızı, ilk evvelinde, bu alanda vermek zorundayız. Herkes ve her kesim, üzerine düşen sorumluluğun gereğini, son raddesine kadar layığı ile yapmalıdır. Nutuk çekmekle iş olmuyor. Özellikle dindar-vatansever, açıktan ve kararlı bir şekilde mücadele vermelidirler ve milleti de yanlarına almalıdırlar. Parçalanmışlık, ancak düşmanın işine yarar.
Kendilerini, adeta, bu ideale adamalıdırlar. Zaman, artık yatma zamanı ve bedavadan yaşama zamanı değildir. Namusluca iş yapmak, kendimiz için iş yapmak, şereflice ve bağımsız olarak yaşamak için iş yapmak zor değil. Çalışmak, üretmek, güçlü olmak ve olunması gereken yerde olmak zor değil. Bırakınız servetiniz olmasın, bırakınız şöhretiniz olmasın, bırakınız makamınız olmasın ama bağımsız bir devletiniz, kendinize ait topraklarınız olsun; üzerinde ve çatısı altında, insanca ve kendiniz olarak yaşayacağınız. Gerekirse, canınızı ortaya koyunuz. Yaşatmak adına can vermekte soylu bir eylemdir unutmayalım. Tabi bunun ne demek olduğunu idrak edebilirsek! Mücadele bizden, zafer Allah’tandır ama zafer de hazırlık ister. Ve kuracağımız devlet, yeniden, bizden olmayanların eline geçmemelidir ki, bu yönde çok şiddetli mücadeleler verilmektedir. Bizde bilinçlenmeliyiz ve mücadelemizi çok bilinçli ve kararlı olarak vermeliyiz.
Başkasının evi ile kendi eviniz bir midir? Bizim devletimizdir diyen buyursun söylesin. Bizim olan devlet; kendi varoluş dinamiklerine savaş açar mı? Hangi vicdan bunu onaylar, vatan ve namus aşkına? Kurumlarını, milli ve dini kimlik düşmanı olan sefillerle doldurur mu? Kimliği etkisizleştirmek ister mi? Değerleri çürütmek adına faaliyetlerde bulunur mu? Kendi ordusunu mahveder mi? Ordusunun, masum ve şerefli neferlerini teröre yem eder mi? Kendi neslini ahlaksız ve şerefsiz yapmak için mücadele verir mi? Kendi evlatlarını; fuhşa, içkiye, kumara, faize vb. pisliklere alıştırmak adına eylemlerde bulunur mu? Evlatlarını, öz değerlerinden uzaklaştırıp, Batı denilen yamyamların çürüyüp kokmuş olan değerlerinin taşıyıcısı yapar mı? Köklerini kurutmak ister mi? Kendi tarihini karalar mı? Tarih yapıcılarına küfreder mi?
Biz kendi devletimizi kurmak zorundayız. Her şeyiyle bize ait olan devletimizi kurmak zorundayız. Hukuk sistemi, dinimize ve töremize dayanan bir sistem olmalıdır. Çelik gibi bir nesil yetiştirmeliyiz. Düşmanına şedit, dostuna bağışlayıcı olmalıdır yetiştirdiğimiz evlatlarımız. Ecdadına ve tarihine saygılı olmalıdır. Köklerine bağlı olmalıdır. Kadim davasına sadakatli olmalıdır. Adalet ve ahlak davası güden ve bu yolda gerekirse bedel ödeyebilecek yüreğe sahip bir nesil olmalıdır. Yoksa ezelden ebede giden yolumuzda hep sürgün olarak yürüyeceğiz. Kendi topraklarımızda esirler olarak yaşayacağız. |